Başvuran Kişinin;
Adı:Dilara
Yaşı:16
Karakterin;
Tam Adı:Clariss Kensington
Özellikleri:Sadıktır. Gerek ailesi gerek dostları olarak.Cesurdur. Kendine güvenir.
Fiziksel Özellikleriniz(Anlatımla aktarın!):Uzun, koyu renkli ve dalgalı saçları vardır. Uzun boylu ve zayıftır.İri gözlü ve koyu renkli bir tene sahiptir.
~Sorular:
I. Bir büyücü olsaydın yapacağın ilk büyü hangisi olurdu?Nedenleriyle birlikte açıklar mısın?
-Expeluarmus. Bence gayet iyi bir savunma büyüsü. Karşımdaki büyücü bana bir büyü yapacağı zaman onda önce davranıp bu büyüyü yaparım ve o da savunmasız kalabilir.
II. Bir büyücü olarak yapmayı en çok sevdiğin şey nedir?
-Büyü yapmak.
III. Büyücü deyince aklına gelen ilk üç özelliği yazar mısın?
-Kazanlar, sihirli sözcükler, cübbeler
IV.Arkadaşınla birlikte yasak ormandasın.Karşınıza son derece kızgın bir orman yaratığı çıktı ve arkadaşına saldırdı.Ne yapardın?Ayrıntılarıyla açıklar mısın?
-Onun dikkatini üzerime çekmeye çalışırdım. Bunu başaracağımdan da eminim. O bana doğru yaklatığında onu afallatmak için bir büyü yapardım ve arkadaşım da o sırada hazır olabilir. İkimiz birlikte ona karşı büyü yaparız. Ama eğer o ağır yaralanmışsa tek başıma üstesinden gelmeye çalışırım.
V.Sana göre Quidditch'teki 3 altın kural?
-Denge, güven, rakibi iyi tanıma
Örnek Rp:
- En az beş satır olmalıdır.
Kütüphanede "Londra Tarihi" başlıklı kitabı bulmuştu Rose. Sıkılmış bir şekilde hiçbir sayfayı okumadan çeviriyordu.Kendisini iyi hissettiği tek yer burasıydı. Çünkü kimse karışmıyordu ve herkes kendi halineydi. Zaten çok arkadaşı yoktu ve bunun sebebinin kendisi olduğunu biliyordu. Eski okulunda kötü bir ünü vardı. Onun Jamie'yi öldürdüğünü sanıyorlardı. Çünkü en son Rose ve o okulun ormanına dinlenmek için gitmişlerdi ve Rose geri döndüğünde perişan haldeydi. Gözbebekleri büyümüş, saçı başı birbirine girmiş ve kıyafetleri yırtılmıştı. Sanki birileriyle savaşmıştı.
O gün neler olmamıştı ki. Rose bunları düşünürken kalbinin bir parçası yoktu sanki.
Sonra başka bir kitap eline aldı. Bu kitabı ilk defa görüyordu. Ünlü ruhlar...
Kitap ilgisini çekmişti. Karıştırmaya başladı. Her ruhun hayatını tek tek okuyordu. Yirmi yedinci sayfaya geldi ve o da neydi? Jamie Puff...
Jamie Puff mı? Rose sadece isim benzerliği olduğunu düşündü. Ama bir yandan da o gün olanların olağan dışı olduğunu görmüştü. Okumaya başladı. Jamie Puff 1230-1960
Jamie Puff diğer hayaletlerden farklı olarak bir insan bedeninde yaşamıştır. İnsan bedeninde yaşamak hayaletler için bir suçtur ama Puff bu kuralları çiğnemiştir. 1250 yılında 17 yaşındayken hayalete dönüştü. O zaman bir trafik kazası geçirmişti ve baş hayaletler onun ruhundaki enerjeyi farkedip onu hayalete dönüştürdüler. Puff buna çok sinirlendi ama uygun zamanın gelmesini bekledi. Uygun zamanın geldiğine inandığı tarih 1959'du. Puff'ın o zamanlar bir kıza aşık olduğu öğrenildi ve sırf onun için insan bedenine bürünmüştü. Ama bu aşk sadece 3 yıl sürdü. Çünkü baş hayaletin yardımcıları onu bir okulun ormanında o kızla buldular. Ve kendi dünyalarına geri götürdüler. Puff'ın dünyadaki son sözleri şöyleydi:" Bekle beni Rose. Asla pes etme." Tabi ki bunu hayalet dilinden söylemişti ve Rose diye nitelendirdiği kız onu anlamamıştı.Rose her şeyi şimdi anlamıştı. Ve gitmeden önceki son sözlerini de. O ormandayken Jamie için ne kadar mücadele etmişti. O garip varlıkları yani hayaletlere neden dokunamadığını dokunsa bile elinin onların içlerinden geçmesini şimdi anlıyordu. Jamie'nin elini asla bırakmamıştı. Ve bırakmayacaktı. Onun için çok savaşmıştı. Yenileceğini bilse bile. Ama o anda Jamie'nin ağzından beyaz gri karışımı rüzgara benzer bir şey çıkmaya başlamıştı. O anda Jamie'nin pes ettiğini anlamıştı ve Jamie o sözleri söylemişti."Bekle beni Rose." Ve o anda atrafındaki hayaletler yok oldu ve Jamie'nin bedeni kollarında kaldı.
Rose saatine baktı. Tam gitmeye hazırlanıyordu ki bir el omzuna dokundu. Arkasına döndü. Galiba hayal görüyordu bu... bu...
Jamie...
Evet, Rose. Ben tekrar geldim.
Başka bir siteden alıntımdır.
Konu: Clariss Kensington 
Ptsi Ağus. 23, 2010 9:11 pm
